Kurucu metni, Ahmet Haşim'in aynı zamanda Türk edebiyatının ilk poetika (sanat kuramı ortaya koyan eser) örneği kabul edilen Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar (düşünceler) yazısıdır.
Sembolizm akımının etkisini gösterir.
Şiirde biçime (başlıca birim, ölçü, uyak, melodi) önem verilir.
Yoğunluklu imge kullanımı vardır ve bu imgeler sözcük ve söz öbeklerinin anlamlarını genişletir.
Düşsel ve bireysel konulara ağırlık verilir.
Evrensel bir deneyim, duygu vb.; bireysel bir yaklaşımla aktarmak hedeflenir. Aşk, ölüm, ruh, gizem vb. temalar işlenir.
Toplumcu Gerçekçi Şiir Anlayışı
İlk defa, kendisi de Rus şair Mayakovski'den etkilenmiş olan Nâzım Hikmet Ran tarafından temsil edilmiştir.
Fütürizm akımının etkisini gösterir.
Şiirlerde bir tez savunur ve şiirler biçimsel ve sanatsal değil, toplumsal kaygılarla yazılır. Dolayısıyla biçime değil içeriğe önem verilir.
Serbest nazım kullanılır.
Şiirde görsellik kullanılır (şiirin kağıtta göründüğü şekille ilgili oyunlar vardır).
Söylevsel bir üslupla, kitlelere hitap ederek okuyucuyu harekete geçirmeyi amaçlayan bir dille yazılır. Emir cümleleri sıktır.
Bireysel değil, kolektif ve evrensel konulara ağırlık verilir.
Siyasi ve toplumsal temalar sosyalist ve maddeci bir bakış açısıyla işlenir.
Memleketçi Şiir Anlayışı
İlk defa Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp tarafından temsil edilmiştir.
Geleneksel Türk halk şiirinin etkisini gösterir.
Geleneksel Türk halk şiirinin biçim ve dil özelliklerine sadık kalınır: dörtlük nazım birimi, hece ölçüsü, yalın dil...
Toplumcu gerçekçi şiir anlayışının sosyalist değil, milliyetçi hâlidir.
Mistik-Ruhçu Şiir Anlayışı
İlk defa Necip Fazıl Kısakürek tarafından temsil edilmiştir.
Toplumcu gerçekçi şiir anlayışına ve onun savunduğu siyasete tepki olarak doğmuştur. Özellikle maddeci bakış açısının yerine maneviyata önem veren mistik-ruhçu bir bakış açısını koyar.